YAZMA ALIŞTIRMALARI

Öncelikle iyi yazmak için sürekli yazmak gerekiyor. Bir gün yazıp on gün ara verdiğinde verimli olamayabilirsin. Sürekli yazdığındaysa daha iyiye gittiğini göreceksin.
Kendine yazma zamanları tayin et. Haftanın çoğu gününde yazarsan elbette daha iyi. Bu saatlerin, seni en az rahatsız edecekleri zamanlar olmasına dikkat et. Zamanını ayarladığında, bu dilime sadık kalmaya özen göster. Hatta aile üyelerinden de planına saygı göstermelerini isteyebilirsin.
Yazma saatlerine uyman, o saatlerde çok iyi işler ortaya koymandan çok daha önemli. Bunu bir yazma disiplini kazanmak için yapıyorsun. Ama başlarda sayfa hesabı yapma, sadece 1 saat yazmaya niyetlen ve bu planına sadık kal.
Kimimiz sakin bir ortama ihtiyaç duyuyor, kimimiz ise zihinlerimizin aktif olması için kalabalık, gürültü isteyebiliyor.
Bazılarımız oturarak yazarken, bazılarımız ayakta yazmayı daha verimli bulabiliyor. Belki fotoğrafta gördüğün Ernest Hemingway, Virginia Woolf, Thomas Wolfe, Lewis Carroll gibi yazarların da ayakta yazdığını duymuşsundur. Kısacası, öğütler ne yönde olursa olsun, rutinini kendin ayarlayacaksın yazar dostum. Zira kendini en iyi sen tanıyorsun.
GÜNLÜK TUTMAK
İşin sırrı, kötü yazabileceğini kabul etmen ve kendine zırvalamak için izin vermende. Kimse senden başlangıçta süper işler beklemiyor. O yüzden kendi kendine kimsenin görmeyeceği bir günlük tutarak başlayabilirsin.
Günlüğün, seni asla yargılamayacak bir arkadaşın. Göz zevkine uygun, hoşuna gidecek bir defter bulabilirsin. Ama istersen bilgisayara da yazabilirsin.
Günlük tutma işini ciddiye alırsan, yazma alışkanlığın gelişecektir ve unutma, gözlemlerini kelimeler aracılığıyla deftere işliyorsun, aynı romanda yapacağın gibi. Yaratıcı olabilirsin yani. En azından dene. Kelimelere daha çok hakim olmaya başlayacaksın. Gün içinde nelerin seni etkilediğini fark edeceksin; kızdığın, merak ettiğin şeyler olacak. Belki buralardan da bazı tohumlar elde edebilirsin.
SERBEST YAZI EGZERSİZİ
Bu egzersizde ne yazdığınızı düşünmüyorsun, tamam mı? Gramer, noktalama işaretleri önemli değil. Sadece yazıyorsun. Eleştirel zihnin devreye girip yazdıklarının berbat olduğunu söyleyebilir, ancak ona pabuç bırakma ve yazmaya devam et. Bunu ne zaman yazmak istersen yap; amacın yazan kişiliğini özgür kılmak. Bir yazmak isteyen sen var, bir de yazmak istemeyen sen var. Böyle durumlarda sağ beyin / sol beyin çatışması yaşıyoruz. Biliyorsun sağ beyin yaratıcı, duygusal beynimiz; sol beyin ise analitik düşünen, mantıksal yanımız. İkisine de ihtiyacın var. Ancak kritik yapan sol beyni, eleştirecek bir şey ortada olana kadar sustur.
Bu aşamada sadece doğruyu yanlışı düşünmeden sürekli yazman gerekiyor. Sol beyninin seni eleştirip yazmanı baltalamasına izin verme. Şu an eleştirilmek önemli değil.
Böyle serbest yazı alıştırmaları yapmaya devam ettikçe, boş boş yazmaktan sıkılmaya başlayacaksın ve ilgi duyduğun alanlara yöneldiğini göreceksin. Bu egzersizlerden beklentimiz yazma alışkanlığı kazanmak, daha fazlası değil.
SABAH SERBEST YAZISI
Yazar Olmak adlı kitabında Dorothea Brande, başlamanın yolunun bir fikir ya da bir şekil, biçim olmadığını; düşüncelerimizin kilidini açarak başlayabileceğimizi söylüyor. Bunun için de sabah yazısını öneriyor.
Nasıl yapacağız?
Sabah uykudan uyanır uyanmaz bilgisayarın başına oturup yazmaya başlayacağız. Beynimiz günlük aktivitelere geçip uyanmadan bunu yapmaya başlamamız önemli. Eğer kahve içmek istiyorsan, akşamdan kahveni termosa koy, diyor. Hiçbir şey okumadan, hiç kimseyle konuşmadan doğrudan bilgisayarın başına geçip, aklına ne gelirse 20 dakika ya da yarım saat boyunca yaz. Ardından yazdıklarını hiç okumadan bir kenara koy.
Bir ya da iki hafta buna devam ettikten sonra, gün içinde yazmaya ayırabileceğin başka bir yarım saatlik dilim ayarla. Bu zaman geldiğinde, ne olursa olsun yazman gerekiyor. Ne yazdığının önemi yok. Burada önemli olan şey, oturur oturmaz yazı yazıyor olabilme kabiliyetini geliştirmek. Böylece boş boş sayfalara saatlerce bakmaktan kurtulabilirsin.
BAŞKA DOĞAÇLAMA YÖNTEMLERİ
Doğaçlama yaparken kontrollü bilincin yerine bilinçaltını kullanıyorsun. Doğaçlamalar unuttuğun şeyleri hatırlamanı sağlayabilir; kendi kendine sansürlediğin ya da sessizliğe gömdüğün olayları, hisleri ortaya çıkarmana izin verir.
Bu kez gerçekten ilgi duyduğun şeyle ya da düşündüğün şeyle ilgili yaz. Başlangıçta tümüyle plansız bir doğaçlama yap. Bu egzersizler Kate Grenville’in The Writing Book kitabından derlendi.
1. 60 saniye boyunca hiç durmadan yaz. Aklına ne geliyorsa onu yaz. Düzgün cümleler ya da noktalama hakkında endişelenme.
2. Tam şu anda ne yapıyorsun? 5 duyunu da kullan ve yazmaya başla. Ne görüyorsun? Ne duyuyorsun? Neye dokunuyorsun? Neyin kokusunu alıyorsun? Neyi tadıyorsun? Yazmanı engelleyen bir şey var mı? Varsa ne?
3. “Şunu hatırlıyorum” diye başla ve yazmaya devam et. Başka bir sefere, “Dün ben” diye başla ve devam et.
Bütün bu doğaçlama halleri bilinçaltının sesini duymak için. Bunun en iyi yollarından biri de rüyalarını yazmak.
4. Rüyanı tümüyle hatırlamıyor olabilirsin ancak hatırladığın bir parçasından başla. Bakalım bu noktalardan başka bir şeyler türetebilecek misin?
Rüya yazmaktan bahsetmişken, yaratıcı düşüncelere ulaşmanın yollarından biridir de aynı zamanda. Yatmadan önce bir niyetini içinden geçir ve kalktığında hatırladığın her şeyi yaz. Yatak ucunda bir defter bulundur. Uyandığında fazla hareket etmeden deftere ulaşıp yazmaya başla. Zaman geçtikte rüyalarının daha da netleştiğini ve sana bazı fikirler verebileceğini göreceksin.
5. Sevdiğiniz bir yazının ilk cümlesini al ve gerisini sen getir. Ya da bir yazının son cümlesini al ve öncesini sen yaz.
Veya yine bir yazıdan üç cümle seçip bu cümleleri kendi kelimelerinle yeniden yaz.
KELİME OYUNLARI
Bir de kelime oyunlarına bakalım.
1. Her hangi bir harfi kullanmadan bir paragraf yaz. E, A, D; hangisini istemiyorsun? At!
2. Ya da ilk kelimesi a, sonraki kelimesi b, sonraki kelimesi c ile başlayan ve böyle devam eden bir paragraf yaz.
3. Sözlükten rastgele 10 kelime seç ve hepsini kullandığın bir şey yaz.
4. En az 10 kelime uzunlukta bir cümle bul, sonra her bir kelimeyi başka bir cümlenin ilk kelimesi yaparak 10 cümle yaz.
KELİME AĞI YÖNTEMİ
Kelime Ağı yazarlara, belirli konulardaki düşüncelerinin ve duygularının görsel bir haritasını sunar. Seçtiğimiz konuyla bağlantılı muhtemel bilinçaltı düşüncelerimiz ortaya çıkar. Tekniği bir inceleyelim.
Kelime Ağı yöntemi Gabriele Lusser Rico’nun 1983 yılında yayımlanan Doğal Yolla Yazmak adlı kitabında tanımlanmış ve geliştirilmiş bir yöntem. Yöntemle, beyin ve onun tüm düşünce süreçleri arasında bağ kurmak amaçlanıyor. Bunu, fikirleri birbirine bağlamak için imajlar kullanarak yapıyor.
Teknik, fikirlerimizde ileri geri hareket etme esnekliği veriyor çünkü bir kez hepsini önümüzde görselleştirmiş oluyoruz.
Kardeş kelimesinden yola çıkarak böyle bir kelime ağı oluşturdum. Kardeşi düşündüğümde aklıma gelenleri yazdım, sonrasında birbiriyle alakalı gördüklerimi grupladım. Kelimeleri çerçevelemek önemli bu arada.
Ortaya çıkan bu kavramları kullanarak bir serbest yazı uygulaması yapacağım. İstediğim her dalı kullanabileceğim gibi, bazılarını atabilirim. Sen de kendine has bir kelime ağı oluştur ve gönlünce yaz.
Bunu öykü yazmak için de kullanabilirsin. Ama öncelikli amacımız yazma alışkanlığı kazanmak için kendimize malzeme bulmak.
Funda Bayrak
Editör
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]
Yorum (02)
Thanks for your blog, nice to read. Do not stop.
Thank you.
A lot more will come, just a little busy with a translation.